Ahmet Kasım Han Terakki Vakfı Okullarındaydı

2484

Iron Man demokrasiye karşı mı yoksa demokrasinin bekçisi mi? Ahmet Kasım Han, 28 Ekim Cuma günü Şişli Terakki Lisesi öğrencilerine dönük olarak yaptığı “Cumhuriyet’in Kazanımları ve Demokrasi” başlıklı konuşmayı bu ikilem üzerine kurmuştu. Han, bir buçuk saati bulan konuşması boyunca siyaset biliminin en karmaşık kavramlarını, öğrencilerin dünyasına ait popüler kültür ikonları üzerinden tartışmaya açarak öğrencileri aktif katılımcılara dönüştürme konusunda büyük bir başarı sergiledi.

Bu yazıya, Iron Man figürü üzerinden özetlenen siyaset teorisinin kısa bir özetini sunarak başlamak istiyorum: Sıradan bir dünyalı olan Tony Stark, süper güçlere sahip bir zırha sahiptir. Bu zırhın içine girdiğinde bir süper kahramana dönüşmekte ve insanüstü güçler kazanmaktadır. Ama güçler aslında zırhtadır ve Tony Stark zırhın dışına çıktığında sıradan bir ölümlüye dönüşmektedir. Siyaset teorisi açısından bakarsak, Han’a göre tüm süper güçleri üzerinde toplayan Iron Man zırhı devleti, onun içerisine girerek bu güçleri kullanma hakkını elde eden Tony Stark ise hükümeti simgelemektedir.

Tarihin belli anlarında zırh ve onu kullanan kişinin aynılaştığı dönemler olmuştur. En ünlü örneklerden birisi olan Fransız Kralı XIV. Louis’dir ve açıkça “l’état, c’est moi” (devlet benim) diyerek kendi hâkimiyeti altında zırh ve onu kullanan kişinin aynılaştığını açıkça ifade etmiştir. Oysa çağdaş demokrasilerde süreç farklı bir biçimde işler. Güneş Kral XIV. Louis’nin ülkesinde de bir devrim olmuş ve devlet erkinin yönetici ile özdeşleştiği mutlakıyetçe rejimler sona ermiş, devletin ya da zırhın kamuya, yani vatandaşlara ait olduğu, zırhı kullanan kişinin onların izniyle bu hakkı elde ettiği ve zamanı geldiğinde zırhın dışına çıkarak yeni gelenlere yer açması gerektiği bir sisteme, yani demokrasiye geçmenin ilk adımları atılmıştır. İşte Türkiye’de de Cumhuriyet Devrimi benzer bir ilkeyi hayata geçirmiş ve zırhın efendisinin sultan olmadığı, zırhın vatandaşlara ait olduğu ve kullanım hakkının vatandaşların kararı ve isteğiyle bir hükümete devredildiği bir sisteme geçişin ilk adımı olmuştur.

ahmetkasimhan_terabookhaberdetay

Han’a göre Türkiye için Cumhuriyet’e geçiş iki nedenden dolayı bir devrimdir: öncelikle bu devrim sayesinde insanlar tebaa olmaktan çıkmış kendilerini doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren tüm kararların alınmasına katılım hakkı kazanmıştır. İkincisi, ekonomi açısından ülke zenginliğinin küçük bir grubun elinde toplandığı gelir uçurumu yaratan bölüşüm mekanizmalarının yerini daha adil mekanizmaların alması için bir girişimde bulunulmuştur. Gelinen son noktada, Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluşundaki çağdaş medeniyetleri yakalama ve geçme konusundaki hedeflerini başarıp başarmadığı tartışma konusudur ama Han’a göre bu, Atatürk başta olmak üzere kurucu kadroların suçu değildir. Fransız Devrimi’nin gerçekleşmesinin üzerinden iki yüzyıl geçmiş olmasına rağmen, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde hala zırhın güçlerini kendi tekeline almaya çalışan ve zırhın kamunun değil kendisinin olduğunu iddia eden sorumsuz yöneticiler olmaya devam etmektedir, edecektir. Bu tür durumlar Cumhuriyet’in hedeflerini şaşırmasına ve hızının kesilmesine yol açmıştır ama gelinen son noktada yine de kazanımlardan bahsetmek mümkündür ve bunlara sahip çıkmak gereklidir.

Oturumun son bölümünde konuşmasına öğrenci sorularını alarak devam eden Han, öğrencilerden gelen sorular nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşadı. Gençlerin inşa edeceği gelecekte kendisi için huzurlu bir yaşlılık hayal ettiğini belirtti. Bunun üzerine söz alan bir öğrencinin “Sizin jenerasyonunuz bizim geleceğimizi karartırken, o jenerasyonun bir temsilcisi olarak sizin gelecek konusunda bizden bu denli iyimser beklentiler içinde olmanızı anlayamıyorum, bunu nasıl açıklıyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Han oldukça manidar bir cevap verdi: “Bizim babalarımız maalesef bize iyi bir ülke devretmediler ve maalesef biz de sizlere devredemeyeceğiz. Ama asıl erdem bu şartlar altında dahi dünyanın daha iyi bir yer olması için mücadele etmeyi bırakmamaktır.”

Han, en karmaşık konuları bile oldukça basitleştirerek ve öğrencileri katılımcılığa zorlayarak ele almasının karşılığını konuşmasını pek çok kere kesen alkışlarla almış oldu. Günün anlam ve önemine layıkıyla hizmet eden bir konuşmaydı. Han’a okulumuzu ziyaret ettiği, bizlerle ülkemizin güncel durumu ve geleceğimiz hakkında sohbet ettiği için teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Fırat Güllü
Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi
Sosyal Bilimler ve Felsefe Bölüm Başkanı

 

Doç. Dr. Ahmet Kasım Han kimdir?

ahmetkasimhan_terabookhaberdetay2Kadir Has Üniversitesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesidir ve aynı üniversitede rektör danışmanı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün de öğretim üyesidir. İstanbul, Boğaziçi, Koç ve Harvard üniversitelerinde, ekonomi, uluslararası ilişkiler, strateji, finans ve müzakere stratejileri konularında yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası dereceleri almıştır. BBC, CNN International, Al Jazeera, Al Arabiya, VoA, CNNTurk, HaberTurk, CBNC, NTV ve SkyTurk gibi çok sayıda yabancı ve yerli televizyon kanalında çeşitli programlara katılmıştır. The New York Times, Jerusalem Post, Christian Science Monitor, The Times, Hürriyet, BirGün, Radikal, Referans gibi birçok gazetede makale ve röportajları yayınlanmıştır. 180’in üzerinde ulusal ve uluslararası toplantıya konuşmacı olarak katılmıştır.