"Özgürlük"e Giden Yolu Yürüdük Kitaplarımızla

2355

Ben özgürüm diye her istediğimi yapabilir miyim? Sınırlarım nereye kadar? Adaletin olmadığı bir düzen kişiyi nasıl etkiler? Herkes eşit midir? Haksızlıklar karşısında ne yapmalıyım? En önemlisi birey olarak temel haklarımın ve sorumluluklarımın farkında mıyım? Bu, ve bunun gibi pek çok soruya yanıt aradık “İnsan Haklarını Selamlayan Öyküler ve Şiirler/ Özgürlük” kitabını okurken.

Okuduğumuz her öyküyü “İnsan Haklar Evrensel Beyannamesi’yle ilişkilendirerek kendimizi, çevremizi, koşulları sorguladık; sorunlara çözümler ürettik. Haklar kadar sorumluluklarımızın da olduğunu yineledik.

“Eşitlik, adalet, haklar, özgürlük” her çağda öncelikli değerler olmuştur. Bu kavramları bize daha bilimsel düzeyde açıklayacak yetkili biri olarak Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, okulumuza davet edildi.  Bizlerle söyleşi yapacağını duyunca gerçekten heyecanlandık ve merak ettiğimiz konularla ilgili sorular hazırladık.

Anne ve babam da avukat olduğu için sanırım heyecanım bir kat daha fazlaydı. Söyleşi öncesi Türkçe öğretmenlerimizin hazırladığı, konuğumuzun mesleki kimliğini ve kendisini tanıtan sunuyu izledik, soracağımız soruları tespit ettik.

12 Aralık Pazartesi günü K-1’de yapılan söyleşide Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu konuşmasına başlarken bir önceki gün yaşanan patlamayı hatırlatarak insanların en temel hakkı olan yaşama hakkından bahsetti. Her insanın yaşam hakkına sahip olduğunu ve bir kimsenin asla bir diğerine zarar veremeyeceğini söyledi.

Sonra “adalet ve insan hakları” kavramlarının tarihsel sürecinden söz etti; bütün hakların “adalet” olgusunun varlığıyla yaşama geçebileceğini vurguladı. Bir başkasının acısını, sorununu yüreğimizde hissedersek birlik içinde olmaktan söz edebileceğimizi, haklarımızı koruyabileceğimizi örnek olaylarla anlattı.

Söyleşi sırasında Feyzioğlu’nun adaletin yargı bağımsızlığıyla mümkün olacağını anlatmak için istekli öğrencileri sahneye alarak drama yaptırması çok hoşumuza gitti. “polis, savcı, suçlu, avukat, hakim” ilişkisinde “tarafsız ve dürüst” olmanın bireysel hakların ve toplumsal düzenin korunmasında ön koşul olduğunu sezdik.

Feyzioğlu, sıcak, içten, anlaşılır, özenle seçilmiş sözcükleriyle sorularımızı yanıtlayarak özel ve değerli olduğumuzu yürekten hissettirdi.

Hepimiz için çok faydalı ve yararlı bir söyleşi oldu. Metin Feyzioğlu’yla ve böylesine güzel öykülerin kahramanlarıyla tanışma fırsatı verdiği için Türkçe Bölümü öğretmenlerime kendim ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim.

HEPİMİZ ÖZGÜRÜZ, HEPİMİZ EŞİTİZ.

Elif Duru Erdoğan (8D)