Neden Flipped Classroom (Ters yüz Sınıflar)?

1901

Flipped  Classroom  metodu  son  dönemde  birçok  eğitimcinin  ilgilendiği  bir  metod haline gelmiştir. Genel hatlarıyla bu metod geleneksel öğretim yöntemlerini tam tersine çevirerek öğrencilerin öğretmen tarafından anlatılması planlanan konuyu sınıf dışında, kayıtlı bir materyalden öğrenmesi ve de normal şartlarda sınıf dışında yapılacak ödevlerin sınıf içinde öğretmenle ve sınıf arkadaşlarıyla veya bireysel olarak yapılarak konunun pekiştirilmesi anlamını taşımaktadır. Birçok sınıfta öğrenciler dersi pasif olarak dinler ardından  kısa  süreli  olarak  konunun  tartışılması  ile  ders  sonlandırılır.  Ders sonunda öğrencilere evde yapmaları için işlenen konuya yönelik alıştırmalar ödev olarak verilir. Bu metod öğrencileri ders dışında konuya önceden hazırlar ve ardından konu ile ilgili sınıf içinde pekiştirici alıştırmaların yapılmasını öngörür.

Flipped Classroom metodunun çıkış noktası 2007 yılında Jonathan Bergman ve Aaron Sams adlı eğitimcilerin Woodland Park Lisesi’nde derslerini kaçıran öğrenciler için hazırladıkları ve kaçırılan dersi anlattıkları videoları internete yükleyip, öğrencilerine göndermeleri ile başlamıştır. Daha sonra bu yöntemi etraflarındaki diğer eğitimcilerle paylaşmaları istenmiş ve hızla bu yöntem diğer eğitimciler tarafından da benimsenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. Burada oldukça önem verilen bir etken öğrencinin normalde sınıf ortamında belki bir kez dinlemek suretiyle anlaması beklenen içeriğin ev ortamında istenilen oranda dinlenmesine ve izlenmesine olanak sağlanarak aynı hızda öğrenmeyen öğrenciler için özellikle yararlı olduğu kanısıdır.

Detroit yakınlarındaki Clintondane Lisesi’nde bu yöntemle dersler işlenmeye başlandığı zaman yapılan araştırma şu sonuçları ortaya koymuştur. Daha önce geleneksel yöntem kullanılırken ilk yılda İngilizce dersinde %50 öğrenci, Matematik dersinde ise %44 öğrenci başarısız olurken bu yöntem sonrası bu oranlar %19 ve %13 olarak belirlenmiştir. Bunun yanı sıra sınıf içi disiplin problemi yaratan öğrencilerin sayısı 736’dan 249’a kadar düşmüştür.

Aydın (1998)’a göre derslerin etkinliğine yönelik yapılan birçok çalışmada disiplin ve motivasyon   problemlerinin   en   önemli   etkenler   olduğu   ortaya   konulmuştur.   Bu   açıdan bakıldığında bu yöntemin sınıf içi disiplin problemlerinin minimum düzeye indirilmesi ile öğrenci başarısını olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir. Kauffman (1998), öğretmenlerin öğrenciyi yönetme ve kontrol etme rolünden etkin dinleme rolüne geçmelerinin sınıf içi disiplin problemlerini azaltmada çok etkin olacağını belirtmektedir.  Burada öğrencilere yönelik bahsedilen disiplin problemleri öğrencilerin dersi etkin dinlememesi ve gerektiği kadar derse katılmamaları yönündedir. Öğrenciler ortalama bir saatlik zaman diliminde ve çoğunlukla pasif halde bulundukları bir ortamda disiplin ve motivasyon problemleri yaşamaktadır.  Ayrıca Demirel’e (2008) göre farklı öğrenme hızına sahip öğrencilerle her ne kadar homojen sınıflarda yer almış olsalar da birbirlerine göre farklı algı seviyesindeki kişilerin aynı konu üzerinde aynı hızla eğitim görmeleri her zaman istenilen olumlu sonucu doğurmamaktadır.

Cockrum (2014), Flipped Classroom metodunu kullandığı sınıflarda çok başarılı olan öğrencileri ile bireysel diyaloglara ve konu ile ilgili daha derinlemesine iletişime geçebildiğini belirtmiştir. Yine aynı kitabında Cockrum (2014), bu metodu kullanmadan önce sınıf içinde zamanının çok fazla bir bölümünü sınıf yönetimi kurallarının uygulanmasına yönelik harcadığını ve eskiden sınıf içinde disiplin problemi yaşatan öğrencilerin artık bu problemleri sergileyecekleri bir ortamın olmaması ile disiplin problemi yaşatmadıklarından bahsetmiştir.

Nilson (2013) araştırmasında Flipped Classroom modeli ile eğitim yapılan sınıflarda 21. Yüzyıl becerilerinin kullanımı ve öğrencilerin kendi öğrenimlerini izleyebilme şansını kolaylıkla bulabildiklerini öne sürmüştür. Bunun yanısıra bu yöntemle gerçekleştirilen eğitim faaliyetlerinde kullanılan kavram haritası (concept-map), zihin haritası (mind-map), kavram diagramları (concept-circle) ile öğrenenlerin eğitim materyallerine yönelik kolaylıkla eleştirel düşünme yöntemleri geliştirebildiklerini belirtmiştir.

Öğrenci başarılarının arttırılması ve öğrencilerin dersi gerçekten sevmesi ve benimsemesi için pek çok değişkene ihtiyaç vardır. Bunlardan belki de en önemlisi derste kullanılan yöntemdir. Özellikle son dönem araştırmalarda öğrencilerin, öğrenilen konuyu gerçek hayatta kullanabilmeleri ve interaktif bir ders ortamında derse aktif olarak katılabilmeleri konularının çok önem taşıdığı kanıtlanmıştır. Tüm bu yönleriyle bakıldığında   Flipped Classroom metodu kullanımının öğrencilerin okuma, dinlediğini  anlama,   yazma  ve  konuşma  becerilerini  geliştirmelerinde  ne  kadar  etkili olduğunun, öğrenci ve öğretmen motivasyonunu nasıl olumlu yönde etkilediği ve sınıf içi disiplin problemlerini ne oranda değiştirdiğinin anlaşılması noktasında büyük önem taşımaktadır. Ayrıca 21.yüzyıl öğrenen profiline yönelik eğitim öğretim metodlarında teknoloji kullanımının değerlendirilmesi açısından da Flipped Classroom metodu kullanımı önem taşımaktadır.

Bu metodun kullanımı ile öğrenciler kendi algı hızlarına uygun hızda eğitim materyalini çalışma olanağı bulurlar. Bu metod ile öğrenme öğrencilerin bireysel hızlarına göre öğrenen tarafından yönetilir bir olgu haline gelir. Sınıf ortamında ise önceden temin edilen öğretim malzemesine yönelik tasarlanan eğitici ve eleştirel düşünceyi teşvik edici aktiviteler ve çalışmalarla öğretim aktiviteleri özgür bir ortamda öğretmenin danışman ve yönlendirici rolüyle yer aldığı bir süreç içinde gerçekleşir.


ELT Akademik Uzman
Burcu Kayıtmaz