20. Terakki Tarih Günleri’nde 110. Yılında II. Meşrutiyet’i Yeniden Tartıştılar

3365

Lise öğrencilerinin Tarih alanında yürüttüğü en uzun soluklu etkinliklerden biri olan Terakki Tarih Günleri bu yıl 3, 10 ve 11 Mayıs tarihlerinde düzenlendi. Çeşitli okullardan gençlerin bir araya geldiği 20. Terakki Tarih Günleri’nin bu yılki konusu “110. Yılında II. Meşrutiyet’i Yeniden Tartışmak” idi. Bu konu çerçevesinde konuşmacılarımız; Dr. Y. Hakan Erdem, Prof. Dr. Aykut Kansu ve Prof. Dr. Serpil Çakır oldu.

Tarih Günleri çalışmalarımız Levent ve Tepeören Yerleşkelerimizin yanı sıra, Getronagan Ermeni Lisesi, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi, Özel Amerikan Robert Lisesi, TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi, Ulus Özel Musevi Lisesi’nin katılımıyla 80’e yakın öğrenci ve öğretmen ile gerçekleşti.

Terakki Tarih Günleri, gençlerin tarihimizin tartışmalı alanlarında araştırma, öğrenme, paylaşma ve tartışma kültürü oluşturmalarının yanı sıra, temel bir tarihsel perspektif geliştirmelerine katkı sağlıyor. Ayrıca, bu etkinliğin öğrenci, öğretmen ve akademisyenlerden oluşan farklı bileşenleri aynı tartışma platformunda bir araya getirmesi, her katılımcı grubu için heyecan verici bir deneyim yaşanmasına yol açıyor.

Terakki Tarih Günleri’nin açılış etkinliği olarak, 3 Mayıs Perşembe günü Tepeören Yerleşkemizde Dr. Y. Hakan Erdem, II. Meşrutiyet döneminde siyasal, ekonomik ve toplumsal olarak yaşanan dönüşümün üzerinde duracağı “110. Yılında II. Meşrutiyet” başlıklı bir konferans verdi.

Erdem konuşmasında, Meşrutiyet’in nasıl bir siyasal ortamda gündeme geldiğinden, I. Meşrutiyet’in yapısal özelliklerinden, I. ve II. Meşrutiyet arasındaki farklardan ve II. Meşrutiyet’in nasıl bir rejim değişikliği olduğundan bahsetti. Anayasal bir rejim olmakla birlikte I. Meşrutiyet’in aslında padişahın belirleyiciliğinde bir rejim olduğunu, Kanun-i Esasi’nin padişahın yetkilerini yazılı hale getirdiğini ifade eden Erdem, gerçek bir rejim değişiminin II. Meşrutiyet’le birlikte yaşandığını anlattı. Bu nedenle, II. Meşrutiyet’in tarihimizde çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan Erdem, konuşmasını padişahın, İttihat ve Terakki’nin, halkın deneyimlerinden örneklerle zenginleştirdi.

Terakki Tarih Günleri, 10 Mayıs Perşembe günü Levent Yerleşkemizde Lise Kütüphanesinde devam etti. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da söz, ağırlıklı olarak gençlerdeydi. Tüm katılımcı okullardan öğrenciler, II. Meşrutiyet’in farklı temalarından hazırladıkları sunumları birbirleriyle paylaştılar ve böylece hem dönemi farklı açılardan ele aldılar, hem de çok yönlü bir şekilde tartışma fırsatı buldular.

Bu yıl okullarımızın sunum konuları şunlardı:

  1. Getronagan Ermeni Lisesi – Meşrutiyet ve Eğitim
  2. ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi – Meşrutiyet ve İktisadi Ekonomik Yapı
  3. Özel Amerikan Robert Lisesi – Anıtlar Üzerinden II. Meşrutiyet
  4. TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi – Meşrutiyet Döneminde Gayr-ı Müslimler
  5. Ulus Özel Musevi Lisesi – II. Meşrutiyet ve Kültür-Sanat
  6. TV Özel Şişli Terakki Lisesi – Meşrutiyet ve Değişen Kadın Kimliği
  7. TV Özel Şişli Terakki Tepeören Anadolu Lisesi – Meşrutiyet ve Liberal Hareketler

Tüm okulların sunumlarının ciddi bir araştırmaya dayandığını, öğrencilerin uzun soluklu bir çalışma yürüterek, hakim oldukları konuları aktardıklarını söyleyen Lise Sosyal Bilimler ve Felsefe Bölüm Başkanımız Mine Koçak Yalaz, “Kendilerine fırsat verildiğinde lise öğrencilerinin akademik seviyesi yüksek çalışmalar ortaya koyabildiğine tanık olmak mutluluk vericiydi.” diyerek hissettiklerini paylaştı.

Siyasal rejimler, hayatımızı nasıl, ne dereceye kadar etkiler?

Katılımcı öğrenciler, 11 Mayıs Cuma günü küçük gruplara ayrılarak bir atölye çalışması yaptı. Öğrenciler kendilerine verilen “Siyasal rejimler, hayatımızı nasıl, ne dereceye kadar etkiler?” sorusuna ilişkin uzun bir tartışmanın ardından edindikleri fikirleri bir araya getirerek bir sonuç bildirgesi hazırladılar.

Sonuç bildirgesinde öğrenciler, siyasal rejimlerin hayatımıza olan etkilerini hem günümüz hem de II. Meşrutiyet dönemi bağlamında değerlendirdiler. Ulaştıkları sonuçları siyaset, ekonomi ve toplum başlıkları altında gruplandırarak değerlendirmelerini salondaki dinleyicilerle paylaştılar. Yer yer günümüz ve İkinci Meşrutiyet Dönemi’ni karşılaştırmalı bir bakış açısı ile ele almaları tarihteki süreklilik ve değişimleri kavradıklarını gösteren bir gelişme oldu. Öğrencilerimiz değerlendirmelerini farklı başlıklar altında sınıflandırarak hem geçmişteki hem de günümüzdeki olayları anlayabilmek için çok katmanlı bir bakış açısına sahip olmak gerektiğini bir kez daha hatırlattılar.

Çok uluslu bir ülkede demokratik bir yönetim nasıl kurulur ve sürdürülebilir?

Atölye gruplarının temsilcileri atölye bildirisini yazmak üzere grubun genelinden ayrılırken, diğer öğrenciler serbest kürsü anlayışıyla organize edilen bir forum gerçekleştirdiler. Forumda öğrenciler Osmanlı’nın son döneminden hareketle çok uluslu bir ülkede demokratik bir yönetim nasıl kurulur ve sürdürülebilir sorusu üzerinde tartıştılar. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Osmanlı halklarının devletle, İttihat Terakki Cemiyeti’yle ve birbirleriyle olan ilişkilerini sorguladılar. İkinci Meşrutiyet’in getirdiği özgürlük ve kardeşlik ortamının bozulmasına yol açan sebepleri çok boyutlu bir bakış açısıyla analiz ettiler. Cevaplarını bulamadıkları soruları öğleden sonraki oturumda konuşacak tarihçilere sormak üzere bir kenara not ettiler.

11 Mayıs Cuma günü öğleden sonra oturumunda, önce öğrenci atölyelerinin sonuç bildirgesi okundu. Ardından gerçekleştirdiğimiz panelde ise konuklarımız Prof. Dr. Aykut Kansu ve Prof. Dr. Serpil Çakır’di. İki gün boyunca etkinliğe katılan tüm öğrenci ve öğretmenlerin yanı sıra Lisemiz 10. ve 11. sınıf öğrencileri de dinleyiciler arasındaydı.

Kansu, konuşmasında II. Meşrutiyet’in işaret ettiği siyasal ve ekonomik dönüşümlere değindi. 1908 Devrimi’nin nasıl başladığını ve bu başlangıcın ne anlama geldiğini anlatan Kansu, II. Meşrutiyet’in sadece rejimi değiştirmek isteyen siyasi güç sahiplerinin kazandığı bir iktidar mücadelesi olmadığından, toplumsal dinamiklerin Meşrutiyet rejimine geçilmesinde ne derece önemli rol oynadığından bahsetti. Osmanlı’da 1908 öncesinde yaşanan ekonomik ve toplumsal dönüşümlerden bahseden Kansu, rejim değişikliğinin tüm bu değişimlerin bir ürünü ve sonucu olduğunu vurguladı. Daha sonra, yeni rejimin Osmanlı’nın tüm kesimleri için ne anlama geldiğini açıklayan Kansu, Müslüman ve Gayr-ı Müslim kesimlerin ortak talebi olan Meşrutiyet’in tüm kesimlerde nasıl coşkuyla karşılandığını anlattı. Meşrutiyet yıllarındaki ekonomik ve kültürel canlanmadan da bahsettikten sonra, savaşlar nedeniyle iktidarda ve toplumda yaşanan bocalamalardan ve uygulanan politikalardan da bahsetti. Sunumunu çokça örnekle daha açık hale getiren Kansu, döneme ait genel bir çerçeveyi oldukça iyi ortaya koydu ve ayrıca bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan gelişmeleri dünya tarihi bağlamında yorumlayıp diğer ülkelerle ilişkilendirerek karşılaştırmalı ve kapsamlı bir konuşma yaptı.

Çakır ise genelde toplumsal alanda, özelde kadın kimliğinde yaşanan dönüşümden bahsetti. Çakır, II. Meşrutiyet’in toplum için ne anlama geldiğinden bahsettikten sonra, 19. Yüzyıldan itibaren rejimin kadınlardan beklentilerini açıkladı, Meşrutiyet döneminde formüle edilen “Milli Aile”nin modern bir toplum yaratma çabasını nasıl desteklediğini anlattıktan sonra, kadınların yaşamlarında meydana gelen dönüşümleri vurguladı. Eğitimde ve çalışma hayatında kadınların daha fazla var olmaya başlamalarının kadınların kendi taleplerini oluşturmaları ve modernizasyonun nesnesi olmaktan çıkarak öznesi olduklarını ve çıkardıkları gazeteler, dergiler dışında kurdukları derneklerle de güçlü bir varoluş ortaya koyduklarını belirtti. Sunumunu döneme ait fotoğraflarla da zenginleştirmesi II. Meşrutiyet yıllarında toplumsal hayatı ve özelde de kadınların durumunu gözler önüne serdi.

Soru cevap bölümünün ardından 20. Terakki Tarih Günleri sona erdi.

20.Terakki Tarih Günleri