Terakkili Gençler Hırvatistan’da Uluslararası İngilizce Münazara Yarışmasına Katıldı

2894

Levent Yerleşkemizden lise ESU (English Speaking Union) Terakki Debate Society Kulübü öğrencimiz Bahar Ece Sarsın (11B), Hırvatistan’da “Winter Holidays Open 2019” yarışmasında 450 uluslararası öğrenci arasında En İyi 10 Yarışmacı listesinde 6. oldu. Ayrıca takım olarak ESU Terakki Debate Society Kulübümüz, her biri 60 dakika süren 6 münazara maçında 5 galibiyet elde ettiler.

Levent Yerleşkemizden lise ESU (English Speaking Union) Terakki Debate Society Kulübü öğrencilerimiz, 13 – 15 Aralık tarihleri arasında Hırvatistan’ın başkenti Zagreb şehrinde 28 ülkeden 90 takım ve 450 uluslararası öğrencinin yarıştığı “Winter Holidays Open 2019” adlı uluslararası İngilizce münazaraya katıldı. Bu yarışma; Avrupa’nın en büyük, dünyanınsa ikinci büyük münazara turnuvası olarak kabul ediliyor.

Jüri başkanlığını Singapur milli takım koçu Geetha Creffield’in yaptığı turnuvada WSDC (World Schools Debating Championship) kuralları uygulandı. Öğrencilerimiz, yaptıkları maçlarda politik, ekonomik ve sosyal konular üzerine argümanlar geliştirip tezlerini savundu; savundukları konularda gelen soruları cevaplandırdılar. Her biri 60 dakika süren altı münazara maçında uluslararası çeşitli takımlarla karşılaştılar ve beş galibiyet elde ettiler. Öğrencilerimizden Bahar Ece Sarsın ise “novice” grubunda en iyi on yarışmacının belirlendiği listede “6. En İyi Yarışmacı” olarak anons edildi.

Yarışmacılar bir saatlik süre içinde argümanlarını ve sekiz dakikalık bireysel konuşmalarında söyleyeceklerini hazırlama fırsatı buldular. Hazırlıksız olarak münazara yapılacak konularda cep telefonu, iPad gibi elektronik cihaz kullanımı ve öğretmenlerin veya koçların öğrencilerle konuşması yasaklandı.

Yarışmada bu sene hazırlıklı olarak tartışılan konular şunlar oldu:

“This house would lift sanctions and seek to repair relations with Russia.” 

 “This house would put an expiration date on land ownership.” 

Yarışmacı ekiplerin hangi tarafı savunacakları münazaralardan bir saat önce açıklanmıştır.

Hazırlıksız tartışılan konular:

“This house supports the decision of young people to remain single.” 

 “This house regrets the culture within the West that parents will not live with and be cared for by their children in their old age.” 

Öğrencilerimiz düzenlenen kültürel paylaşım gecesine de katılarak bize özgü değerleri paylaştılar.

Öğrencilerimiz bu uluslararası platformda, gelecekteki yarışmalarda onlara ışık tutacak ve hayat boyu unutamayacakları çeşitli deneyimler kazandılar ve çeşitli konularda bilgi sahibi olarak farklı ülkelerden akranlarıyla bilgi alışverişinde bulunma fırsatı yakaladılar.

Münazaranın ardından öğrencilerimiz düşüncelerini şu şekilde ifade etti:

Deniz Tolga (9A)

“Birçok kişiye çoğunlukla soğuk bakılan bir dünyada insanın kendini ifade etmesi oldukça güç. Benim durumum da neredeyse bir yıl öncesine kadar çok farklı değildi. Herkesin bana soğuk baktığını, bu yüzden ne kadar istesem de asla tamamen ben olamayacağımı sanıyordum. Bu düşüncem bu okul senesinin başında Terakki Debate Society’ye geçişimle değişti. Debate Society’deki insanlar -hepsini yakından tanımasam da- beni oldukça güvende hissettirdi. Bu insanlar bana kendim olabileceğimi, aralarında rahat olabileceğimi çok kısa bir süre zarfında belirtti. Bana birçok şey kattılar. Zagreb gezisinde yaptığımız münazaralarda birçok yeni düşünce edindirdi, ufkumu genişlettiler. Zagreb’de aynı odada kaldığım arkadaşlarımla yakınlaştım ve benim genel algıma rağmen beni ben olarak kabul ettiklerini anladım. Terakki Debate Society olarak gerçekten bir aile olduğumuzu düşünüyorum.”

Ayberk Halil Yetkin (11B)

“Zagreb Münazara Yarışması benim için gerçekten çok özel bir tecrübeydi. Münazara takım çalışması ister. Bir kişi konuşamasın kazanma şansınız yoktur. İki kaç kaybetmiştik üçüncüsünden önce stresten dolayı bütün konuyu birden unuttum.  Araştırdığım hiçbir bilgiyi hatırlayamamakla birlikte, maçın başlamasına yirmi dakika kaldığını öğrenince gözyaşlarımı ve duygularımı saklayamadım ve deftere bakarak ağlamaya başladım. Tam o sırada öğretmenimiz Sibel Aytaç geldi ve rahat olmamı, bana güvendiğini ama gerçekten kötü hissediyorsam yerime başkasını çıkarabileceğini, benim de maçı kenardan izleyebileceğimi söyledi. Bu durumda bir karar vermem gerekiyordu. Ya bütün araştırmalarımı başkasına verecektim ya da sahneye çıkacaktım. Maça çıkmam tek bir şarta bağlıydı, Ms Aytaç’ın bizimle birlikte maçımızı izlemeye gelmesiydi. Beni kırmadı ve maçımıza geldi ve bana güvendiğini söyledi. Maçta sıra bana gelince bütün utanma, korku gibi duyguları kenara bıraktım ve başladım. Sonra gerisi geldi. Bana bu turnuva, öz güven ve kendimi emin hissetmediğim durumlarda stresle baş etmeyi öğretti.”

Bahar Ece Sarsın (11B)

“Gecemizi gündüzümüze kattık. Turnuvadan haftalar önce çalışmaya başladık. Okuduğumuz araştırma ve makalelerin sayısını hatırlamıyorum. Arkadaşlarımız 2 dakikalık bir ödevden şikâyet ederken biz onunla birlikte 6 tane 8 dakikalık konuşmalar mı yazmadık. Yeri geldi İstanbul havalimanında performans ödevi hazırladığımı biliyorum. Bütün bunları yaşarken bize ‘Münazara da neymiş?’ diyen kişiler mi olmadı? Yıllardır bütün bunların ardından ‘Ben neden bu kadar sıkıntıya giriyorum, çok daha basit, rahatça, sertifika alabileceğimiz kulüpler varken.’ diye düşünmediğim olmadı desem yalan olur. Sınıf düştüm belki de yalnızca bu yüzden ama her turnuvaya gittiğimde ve o ortamı yaşadığımda, konuşulması gereken sorulara ortak bir platformda cevap arandığını gördüğümde, dünyada yeniden bir umut ışığı görüyorum ve bütün bunları yapmama değmiş diyorum.”