Medyada Nefret Söylemi Üzerine…

2633

Ayrımcılık, biz Terakki Liseliler için üzerine çeşitli çalışmalar ve projeler ürettiğimiz, hassasiyetle önem verdiğimiz konularımız arasındadır. Bu doğrultuda okulumuzda, ayrımcılığın farklı boyutları, insan hakları, ifade özgürlüğü, nefret söylemi, medya ve özgürlük kavramları farklı çalışma ve projelerle sürekli gündemimizde yer almakta. 19 Aralık Pazartesi günü, Terakki Vakfı Okulları Levent Yerleşkesinde yapılan ”Medyada Nefret Söylemi” konulu atölye çalışması hepimize insan olarak haklara sahip olduğumuz bilincini aşılamak ve elde ettiğimiz bilgi ve deneyimleri paylaşmak konusunda önemli bir fırsat sağlamıştır. CNN Türk muhabiri Göksel Göksu’nun atölye sunumunun ardından yapmış olduğu söyleşi de çalışmalarımıza önemli bir arka plan sağlamıştır.

Medyada Nefret Söylemi Atölyeleri, her iki yerleşkemizde toplam 17 öğrenciden oluşan dört grubun katılımıyla gerçekleşti. Atölyede önce gazete haberi taraması yapıp incelemek üzere çeşitli haberler seçtik. İfade özgürlüğü ve nefret söylemi üzerine yaptığımız okumalar ışığında, küçük gruplar halinde bulduğumuz haberleri aramızda tartıştık. Hangi haberlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, hangilerinin neden ve hangi kategoride nefret söylemi içerdiğini saptadıktan sonra sunumlarımızı hazırladık. 19 Aralık günü Levent Yerleşkemizde bütün gruplar bir araya gelerek saptamalarımızı paylaştık. Ardından, Levent Yerleşkesi Terakki Vakfı Kültür Merkezi K1’de 10. sınıf öğrencilerine ”Etnik Köken Ayrımcılığı”, ”LGBTİ Ayrımcılığı”, ”Din-Mezhep Ayrımcılığı” ve ”Yabancı Düşmanlığı” konu başlıkları altında sunumlarımızı gerçekleştirdik.

Değerli konuğumuz Göksel Göksu, bizim sunumlarımızın ardından yaptığı konuşmasında ifade özgürlüğü, nefret söylemi, ayrımcılık ve doğru habercilik kavramları üzerinde durdu. Toplumsal normlar ve kimlikler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gibi kilit kavramları demokratik düzlemde tartışarak sunum yapmış olan 4 grubun örneklerine de vurgu yapan Göksu, özellikle son dönemde ülkemizde yaşanan Suriyeli mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret söylemi üzerine konuştu ve mülteciliğin bir insan hakkı olduğunun altını çizdi. Konuşmasında grupların çalışmalarının üzerinden giden Göksu, medya mensuplarının, özellikle Türkiye’de yaşayan yabancılar ve mülteciler hakkında haber yaparken insani değerlerden uzaklaşmadan ve adil biçimde hareket etmeye özen göstermeleri gerektiğini belirtti.

Göksu ayrıca doğru haberciliğin nasıl olması gerektiği noktasına da değindi. Şiddet söylemine yer vermeden, tarafsız ve kaynak gösterilebilen tutarlı ürünlerin haber niteliği taşıyacağını söyleyen Göksu, aynı zamanda ayrımcı zihniyet ürünü bazı gazete haberlerini de ”empatiden yoksun” olarak nitelendirdi. Bir başka bağlamda, haberlerin ve görsellerin güvenilirliği adına, sorgulamadan hiçbir veri ve görsele itibar edilmemesi gerektiğini aktardı.

Konuşmasında çatışmaların temelinde anlayışsızlık ve şiddet eğilimi olduğunu söyleyen Göksu, şiddete ve silaha teşvik etmeyen, suçu övmeyen ve hedef göstermeyen söylemlerin ifade özgürlüğü kapsamına gireceğini ve sorun oluşturmayacağını dile getirdi. Bu noktada sorunun sınırlarını çizen Göksu, demokratik toplumlarda bireylerin seçim özgürlükleri olduğuna da değindi. İnteraktif bir biçimde dinleyicisi olan öğrencilere de sık sık söz vererek fikirlerini dinledi. Konuşmasının sonuna doğru, geçmişte tanımış olduğu Suriye’den gelmiş mülteci bir çocuğun hayallerinden ve çektiği sorunlardan söz eden Göksu, bir sorunu en iyi onu daha önce yaşamış olanların anlayabileceğini ve herkesin bir gün mülteci olabileceği ihtimalinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. Toplumsal duyarlılık ve şiddet karşıtlığı çağrısında bulundu.

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Göksu, öğrencilerin fikirlerine (eleştirilerine) değer verdiğini ve onları not ettiğini belirtti. Medyanın ve büyük bir ivmeyle yol kat eden teknolojinin gelişimi noktasında sosyal medya kullanıcısı gençleri bilinçli hareket etmeleri konusunda uyaran Göksu, alkışlar eşliğinde sahneden ayrıldı.

Etkinlik sona erdiğinde okulun yoğunlukları ve sorumluluklar arasında böyle bir çalışmaya zaman ayırmadan önce içinde bulunduğumuz tereddütler tümüyle silindi. Sahada çalışmış, alanında yetkin bir kişinin yorumuyla toplumsal normlar, genellemeler, değer yargıları ve insan hakları konularında yeni bir perspektif kazanmış olduk. Okulumuzun, akademik başarının yanı sıra varlık ve tarih bilincine sahip bireyler yetiştirme ideali doğrultusunda, entelektüel birikimimize katkı sağlayacak bilgiler edindik. Dilerim ki Terakki Liseliler olarak, toplumu ve dünyayı ilgilendiren aktüel konularda daha fazla görüş edinme, daha fazla tartışma fırsatı bulmaya devam ederiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği üzere, ülkemizin ve büyük ölçekte insanlığın gelişimine katkıda bulunacak, düşünsel altyapımızı geliştirebilecek yeni projelere imza atmak için sabırsızlanıyoruz.

Eren Kutay Bahtiyar (11B)