Yetim

2011

10D sınıfı öğrencimiz Öykü Yüksel, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği “10 Kasım Atatürk’ü Anma günü” kompozisyon yarışmasında “Yetim” kompozisyonuyla ilçe birincisi oldu.

YETİM

On altı senelik hayatım boyunca yaşadığım ayrılıklar hep zor geçmiştir. Her ayrılıkta yüreğimden bir parçanın daha eksildiğini hissederim. Sanki beni ben yapan hayatımdaki insanlarmış da onlar bir yerlere gittikçe, kısa süreliğine gidilmiş bile olsa, hiçliğe bir adım daha yaklaşıyormuş gibi… Huya dönüşen bu hissim babamla başladı. Ben küçükken ayda en az iki kere yurt dışına gider, ben üzülmeyeyim diye de çikolata getirirdi gittiği yerlerden. Ne zaman onu özlesem baban sana çikolata getirecek derlerdi. Diğer çocuklarla aynı şeyi düşünürdüm ben de babamın kahraman olduğunu… Öyledir de zaten, her baba çocuğunun kahramanıdır. Onu korur, kollar, dertlerine çözüm bulur ve daha birçok şey… Kız babaları ileri görüşlüdür, gözleri birini tutmadıysa vardır bir bildikleri.

Ülkelerin babalarıysa kız babalarına benzer; vatanın gidişatını ileri görüşlülükleriyle ortaya döker, çocuklarının üzülmemesi, zarar görmemesi için planlar yapar. Tabi her ülke benim kadar şanslı değil. Benim dünyalara değişmeyeceğim babam, Türkiye’nin de Atatürk’ü var. Her ülkenin babası olacak diye bir kural yok, biz bir zamanlar şanslı olanlardanız. Zor durumda imdadımıza yetişip bizi dipsiz çukurun içinden aydınlığa çıkaran bir önderimiz var.

Bir çocuğun babasından ayrılması nasıl zorsa ülkenin de babasına vedası o denli zordur. Hayır, veda değil bu! Veda olsa duramaz, bölünürdük. Aradan yetmiş altı sene geçmesine, ülkeyi başka fikirlerin gelip yönetmesine rağmen vatanın büyük bir kısmı hala Atatürk’ün çizdiği yoldan ilerlemekte, yaşantılarında onun ilkelerini temel almaktadır.  Bu da Mustafa Kemal’in ülkeyi hatta dünyayı terk etmediğinin, fikirlerini ve düşünce sistemini gelecek nesillere emanet ettiğinin en basit örneğidir. Biz, bize bırakılanı sonuna kadar devam ettirmekle yükümlüyüz. Çünkü her Türk genci bir parça yetimdir.

Sözcüklerimin arasında “miras bırakmak” kalıbını kullanmadım; ölüler miras bırakır. Oysa Mustafa Kemal ve ilkeleri kafamızın içinde sonsuzluğun bulunduğu yerdedir ve o ancak ilkeler yok olduğunda, tek bir kişi tarafından bile hatırlanmadığında ölür.

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” demiştin Ata’m. Türkiye Cumhuriyeti, senin düşünce sistemini benimseyenler olduğu müddetçe ilelebet yaşayabilir. Fakat biz, yetim ülkenin yetim çocukları, nereye kadar sahip çıkabileceğiz senin emanetine?

Öykü Yüksel (10D)