Güçlü Kadınların Işığında Geleceği Düşünmek

2570

Tepeören Yerleşkemizde ortaokul ve lise hazırlık öğrencilerimiz, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kapsamında 5 Mart’ta eski mezunlarımızdan Çevirmen Nur Deriş’le söyleşti.

Söyleşi öncesinde ortaokul öğrencimiz Elif Salimoğlu (8B); içinde yer aldığı, Türkçe ve Sosyal Bilgiler Bölümünün ortak çalışması olan “Toplumsal Tarihe Kadınların Yaşamlarından Bakmak” adlı Tarih Vakfı projesindeki atölyelerle ilgili deneyimlerini anlattı. Ardından, kadınların özgürleşme hareketine katkıda bulunmuş örnekleri paylaştı. Olympe de Gouges’dan Fatma Aliye’ye, Halide Edip’ten Ursula Le Guin’e, Helen Keller’dan Zabel Yesayan’a birçok kadın yaşamını proje grubundaki arkadaşlarıyla incelediklerini belirten öğrencimiz, Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart’ın, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak nasıl kabul edildiğini aktardı.

Daha sonra, yaptıklarıyla geleceği umutla düşünmemizi sağlayan 1966 yılı mezunumuz Nur Deriş, günün anlam ve önemiyle ilgili konuşmalarını yapmak üzere öğrencilerimizle buluştu. Dedesi Celal Derviş Deriş’in, Terakki’nin kurucularından olduğunu paylaşarak; okulumuzun bugün geldiği noktada Celal Derviş Deriş’in büyük katkıları olduğunu belirtti. Deriş, öğrencilerin bu okulda gördüğü eğitimin Terakki yolunda yürüdüklerinin bir göstergesi olduğunu da ifade etti.

Güçlü kadınlarla geleceğimizin aydınlanabileceğini düşünen Deriş, “Sen yapamazsın!” ön yargısını kıran Gazeteci Sabiha Sertel’in mücadelesinden örnekler verdi. Okulumuzun kurucularından Celal Derviş Deriş’in kız kardeşi olan Sabiha Sertel’in, ikinci kuşak yeğeni olan Deriş; Sabiha Sertel’in hayatının çağdaş ve adaletli bir Türkiye mücadelesiyle geçtiğini, önüne çıkan engellere rağmen yılmayan, doğru bildiği yoldan sapmayan bir aktivist ve haklar savunucusu olduğunu dile getirdi. Deriş; Sabiha Sertel’in bu mücadelesindeki en önemli destekçisinin de Celal Deriş olduğunu belirterek, Selanik’te 1895 yılında dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Sertel’in, küçük yaşlarda Terakki Mektebine gittiği ve okuma yazmaya da çok meraklı olduğunu söyledi.

Genç yaşlardan itibaren çevirmen ve gazeteci olarak çalışmaya başlayan Sertel’in, erkek egemen bir toplumda gözü pek bir kadın gazeteci olmasının önemine dikkat çeken Deriş; Sertel’in, bir yandan çocuklarını yetiştirirken diğer yandan eşi Zekeriya Sertel’le çıkardıkları Tan gazetesinde muhaliflerle olan mücadelelerini anlattı.

Kadın hakları savunuculuğunun Sabiha için çok önemli olduğunu söyleyen Deriş; Sertel’in kadın haklarını, çalışan hakları çerçevesinde ele alarak çocuk hakları, işçi hakları, azınlık hakları, ezilen hakları şeklinde daha genişletilmiş bir çerçevede kadın haklarını savunduğunu dile getirdi. Deriş “Sabiha’ya göre tüm insanların, doğal olarak kadınların hakları da demokratik bir hukuk devletinde korunabilirdi.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.