Terakkili Gençlerden Atölye Çalışması: Toplumda Cinsiyet Rolleri

2522

Terakkili gençler, Lise Sosyal Bilimler ve Felsefe Bölümümüzün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bağlamında 9 Mart Cuma günü organize ettiği “Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığı” başlıklı bir atölye çalışması yaptı. Çalışma; 12 IB G sınıfı öğrencilerimiz Ece Karahan, Ezelbahar Metin ve Tuna Gümeli’nin yürütücülüğünde, 11 IB I ve 10 IB K sınıflarının katılımıyla gerçekleşti.

Öğrencilerimiz yürüttükleri çalışma hakkındaki düşüncelerini şöyle kaleme aldılar:

Toplumda Cinsiyet Rolleri

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün hemen ardından 15-17 yaş grubundaki öğrencilerle yaptığımız çalışmanın amacı; toplumda var olan cinsiyet rollerine dikkat çekmek, bu rollerinin nedenlerini ve nasıllarını tartışmak ve cinsiyet rollerinden kaynaklanan sorunların nasıl önlenebileceğini konuşmaktı.

Atölye, katılımcılarla yapılan interaktif bir çalışmayla başladı. A-B ikilileri şeklinde oluşturulan dört gruba bir fotoğraf için poz vermeleri yönünde yönergeler verildi: yönergeler kadın ve erkek fotoğrafları oluşturma yönündeydi; fotoğraflar A’nın bir kadın olarak poz verirken B’nin bir erkek olarak poz vermesi ya da her iki kişinin de aynı cinsiyete ait pozlar vermesi şeklinde çeşitlendirildi. Beklendiği gibi; verilen pozlar her gün karşımıza çıkan cinsiyet kalıplarını ve rollerini yansıtan nitelikteydi. Bir erkeğin yanında poz veren bir kadının omuzlarını kapatması veya erkeğin sahiplenme göstergesi olarak dikleşerek elini kadını omzuna koyması gibi aksiyonlar toplumda kadın ve erkeğin yerinin nasıl algılandığını kanıtlar nitelikteydi. Bu yorumların çoğunun öğrencilerden gelmiş oluşu da toplumda süregelen bu cinsiyet rollerinin var olduğu gerçeğinin yeni nesiller tarafından bilindiğinin bir göstergesiydi.

Daha sonra katılımcılara izletilen “Kız Gibi Koşmak” videosu üzerinden kadınlara ve kızlara atfedilen “zayıflık” ve “başarısızlık” özelliklerinin temeli tartışıldı. Bu noktayla doğrudan ilgili olan “Kendini gerçekleştiren kehanet” etkisinin kadınlara nasıl yansıdığı ve yansıtıldığı üzerine tartışıldı. Örnek olarak, kadınların kötü şoför olduğu algısının sürekli ataerkil toplum tarafından dayatılmasının sonuçları verildi.

Verilen bir başka örnek üzerinden, kadınların ve genç kızların günümüz dünyasında karşılaştıkları görünmez bariyerden bahsedildi. Gerek okulda öğrenciler arasında, gerekse iş dünyasında var olan bu bariyerlerin, kadınların nasıl başarıya ve memnuniyete ulaşmasını engellediği konuşuldu. Bu bariyerlerin varlığının, kadınların ve özellikle genç yaştaki kızların özgüvenlerinde ciddi bir kırıcı etkiye sahip olduğu gerçeği, öğrenciler tarafından kanıtlandı. Çalışmanın sonuna doğru, öğrenciler her türlü cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçilmesi gerektiği konusunda hemfikir oldular.

Çalışmanın sonucunda öğrenciler tarafından aldığımız geri bildirimlerin pozitif oluşu, bu tarz atölye çalışmalarının öğrencilerin fikirlerini paylaşmak için çok uygun olduğu gerçeğini bir kez daha kanıtlamış oldu, ayrıca yapılan tartışmanın keyifli ve verimli geçmesi bu tarz çalışmaların arttırılması gerektiğini gösterdi bizlere.”

Ece Karahan, Ezelbahar Metin, Tuna Gümeli