Edebiyat Kulübümüz, Tarih ve Edebiyatla İç İçe Bir Cumartesi Günü Geçirdi

2135

Edebiyat Kulübü öğrencilerimiz, “İstanbul yalnızca tarih müzeleri değil edebiyat müzeleriyle de zengin bir şehir.” düşüncesiyle başlattığı gezisine 4 Mayıs Cumartesi günü kulübümüzün rehber öğretmeni Leyla Kaya Vardan ve Edebiyat Bölümü öğretmenlerimizden Elife Genç’le Eyüp ve Balat semtleri, Orhan Kemal Müzesi, Orhan Pamuk’un Taksim-Çukur Cuma’daki Masumiyet Müzesiyle devam etti.

Cumartesi sabahı erken saatte buluşan öğrencilerimiz ve kulüp öğretmenlerimizden edebiyat öğretmeni Leyla Kaya Vardan İstanbul’da ilk kez bindikleri Eyüp – Piyer Loti arasındaki teleferik ile Piyer Loti’ye çıktılar. Burada kendilerine katılan okulumuz edebiyat öğretmenlerinden Elife Genç ve kulüp öğrencilerimizden bir velinin de katılımıyla güzel manzaraya karşı kahvaltı ettiler. Kahvaltı sonrası Eyüp’ten bindikleri halk otobüsüyle Balat’a giden öğretmen ve öğrencilerimiz; Balat’ın, Fener’in eski, tarih ve yaşanmışlık kokan sokaklarında çoğu çürümüş, dökülen eski evlerinin arasında dekore edilen ve edilmeyen evlerin oluşturduğu tezatlarla, sokak aralarında oynayan küçük çocuklarla, evlerinin önüne güneşlenmeye çıkmış yaşlılarla, günün hareketliliğini yaşayan sakinlerinin arasında geçmişi soluyarak ve bol bol fotoğraf çekerek dolaştılar.

Balat gezisinden sonra yine halk otobüsüne binen grup, Taksim’de bir kahve molası vermek için ara sokaklardaki bir açık hava kahvehanesinde oturup dinlendikten sonra Masumiyet Müzesi’ne gitmek üzere Çukur Cuma sokağına uzun bir yürüyüşe çıktı. Orhan Pamuk’un aynı adlı eserinden yola çıkarak oluşturduğu Masumiyet Müzesi’nde “roman kahramanı Kemal’in tutkunca sevdiği Füsun’u yaşatmak amacıyla” şeklinde bir kurguyla oluşturulan müze, bir romanın gerçeklik olgusuyla ilgili şaşırtıcı bir algı oluşturdu öğrencilerimizde. Müzenin hem oluşturulma düşüncesine hem de roman kahramanlarının adeta yaşamış gibi anılarının, eşyalarının oluşturulması ve sergilenme şekline, detaylara duyduğu hayranlıkla buradan ayrılan öğretmen ve öğrencilerimiz Cihangir’in cadde üstünde yol boyunca sıralanan kafelerinden birinde bir çay molası verip müzeyle sohbet ettiler.

Küçük mola arkasından Orhan Kemal Müzesi’ne giden grup üyeleri, eserlerini okudukları ünlü yazara ait eşyalar, fotoğraflar, kitaplar arasında kendilerini adeta bir Orhan Kemal romanı içinde hissetiler. Müzeden ayrılırken oğlunun yazar için açtığı anı defterine duygularını yazan öğretmen ve öğrencilerimiz, buradan yazarla ilgili saygı ve hayranlık duygularıyla ayrıldılar.

Yaşadıkları kentin bir semtinde tarihi, gezdikleri müzelerde edebiyatı teneffüs eden öğretmen ve öğrencilerimiz edebiyat ve tarih dolu bir cumartesi gününün tatlı yorgunluğuyla evlerine döndüler.