“Düşünme Becerilerinden Akademik Becerilere Yolculuk” Konulu Veli Semineri

2221

İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin, okulumuzda 15 Ekim Pazartesi günü 2007 doğumlu 1. sınıf öğrencilerimizin velileri için “Düşünme Becerilerinden Akademik Becerilere Yolculuk” konulu 1. sınıf programlarımıza ait genel bakışı yansıtan bir seminer verdi.

Ergin, yetişkinler işlerini nasıl ciddiye alıyorlarsa çocukların da en ciddiye aldıkları şeyin oyun olduğu vurgusunu yaparak konuşmasına başladı. 2007 doğumlu 1. sınıf öğrenciler için sınıf öğretmenlerinin yanı sıra özellikle oyun desteği veren bir öğretmenin de bu nedenle bulunduğunu ifade etti.

İlkokulda sınıf düzeylerine göre kazandırılması hedeflenen becerileri açıklarken;

1. sınıfın sezgisel okuma yazma,
2. sınıfın mekanik okuma yazma,
3. sınıfın anlayarak okuma,

4. sınıfın okuduğunu soyutlayarak yorumlama becerilerini kazandırmayı hedeflediğinden bahsetti. Gelişimsel değişimlerin standardının olmadığını vurgulayarak konuyu bir örnekle açıkladı. “Kimi bebek 9 aylıkken yürür kimi de 13 aylıkken ve bizler bu farklılıkları doğal kabul ederiz. 15 aya geldiğinde 9 aylıkken yürüyen ile 13 aylıkken yürüyenin yürüyüşü arasında nasıl fark kalmıyorsa okuma yazma becerilerinin kazanımı da buna benzer. Haziran ayına gelindiğinde 2006 doğumlu 1. sınıf öğrencileri ile 2007 doğumlu 1. sınıf öğrencileri arasında bir fark olmayacak hepsi okuyor ve yazıyor olacak.” dedi. 2007 doğumlu 1. sınıf programının tamamının, 2. sınıf programının da çoğunluğunun oyunlaştırılmış aktivitelerle düşünme becerilerini geliştirmeyi hedefleyen çok özel program olarak tasarlandığını, 4. sınıfa gelindiğinde 2006 doğumlu öğrenciler ile 2007 doğumlu öğrenciler arasındaki farkın eşitleneceği bir programın takip edileceği belirtti.

Terakki Vakfı Okullarının akademik beceriler kadar bilişsel becerileri ve yaşamsal becerileri de önemsediğini belirten Ergin, bu açıdan bakınca 2006 doğumlu 1. sınıf öğrencileri ile 2007 doğumlu 1. sınıf öğrencileri arasında farkların olacağını bunun da normal olduğunu söyledi. Okul olarak özellikle düşünme becerilerindeki gelişimlerini destekleyecek bir program hazırlandığını açıkladı.

Okul ortamlarında doğal yaşam süreçleri oluşturma konusunda bir mücadele verilse de yaş küçüldükçe çalışmaların sınıfın dışına taşıp anne-babalarla birlikte günlük doğal yaşamın bir parçası haline getirilerek yapılmasının önemine değindi. 60 aylık ile 72 aylık çocuklar arasında yaşamsal deneyimler açısından oluşan farkın kapatılması için uzun dikkat süresi, güçlü bir hafıza, hızlı öğrenme ve bundan hoşlanma, kapsamlı dil gelişimi, çoklu yönerge alma, organizasyon becerisi gibi alanlarda anne-babaların çocuklarını nasıl destekleyebileceğini örneklerle açıklayıp velilerimizin keyifle katıldıkları uygulamalara da verdi. Yaratıcı düşünmenin dört boyutu olan akıcılık, esneklik, özgünlük ve zenginleştirmeyi uygulamalı örnekle açıkladı.

Seminere katılan velilerimiz akıllarına takılan soruları da sorma ve birbirleriyle deneyimlerini paylaşma fırsatı da yakaladılar.