Çocukluk Dönemi İnatlaşmaları ile Baş Etme

2498

Terakki, çocukların sağlıklı büyümesini sağlamak, bütün gelişim alanlarını desteklemek, öz bakım becerileri kazanmalarına ve temel eğitime hazır olmalarına yardımcı olmak için düzenlediği “Veliler ve Eğitimciler Buluşuyor” adlı okul öncesi eğitim programı kapsamında alanında uzman konuşmacılarla bir dizi konferans gerçekleştiriyor.

Program, 17 Ocak Cumartesi günü Uzman Klinik Psikolog Funda Akkapulu’nun “Davranış Problemlerini Tanıma ve Anlamlandırma” ve “Çocukluk Dönemi İnatlaşmaları ile Baş Etme” başlıklı iki konferansı ile Terakki Vakfı Kültür Merkezi K1’de başladı.

Çocukları tanımak ve davranışlarını daha iyi anlamlandırmak konusunda yardımcı olan Akkapulu “Davranış Problemlerini Tanıma ve Anlamlandırma” konferansında; çocukların ruhsal gelişim dönemleri hakkında bilgi verdi. Ruhsal sorunların kaynaklarına değinirken; 0-18 ay Oral Devre, 18-36 ay Anal Devre, 36-72 ay Fallik Devre, 6 yaş ergenlik arasında da Latans Devre olarak yaşanan süreçlerin içeriğinden bahsetti. Her bir devrenin önemli bir gelişim süreci olduğunu belirtirken, bu süreçte kazanılması gerekenlerin gerçekleşmemesi durumunda ilerleyen yılları etkileyecek olası sorunlardan söz etti.

Oral devrenin temel güven duygusunun oluşması, ben ve ötekinin sınırlarının belirlenmesi açısından önemli bir süreç olduğunun altını çizdi. Bu dönem boyunca ihtiyaçların karşılanmasının çocuğun temel güven duygusunu oluşturmaya çok önemli katkıda bulunacağını belirtti. Anal devrede sınırların, ertelemenin öğrenilebileceğini aktarırken, boyun eğme, başkaldırma, pasif ve aktif tutum geliştirme eğilimlerinin de bu dönemdeki ebeveyn tutumları ile şekillendiğini aktardı. Fallik dönemde ise cinsiyet farkı ve nesil farkının algılandığını belirtti. Latans devrenin, süper ego yapılanmasının belirginleşmesi, gerçekliğin kabulü, ideal olana ulaşma, akademik alanda başarı isteği, merakın ön planda olduğu bir dönem olarak yaşandığını da aktardı.

Sonuç olarak; erteleyebilen, konuşarak kendisini ifade edebilen, sırasını bekleyebilen, öğrenmeye merakı olan bireyler yetiştirmenin, tüm süreçleri sağlıklı bir ilişki ortamında geçirmeleri ile mümkün olduğunu hatırlattı. Çocuklar için nitelikler ile beklentilerin dengeli olmasının önemini vurgulayan Akkapulu, her dönemde tamamlanmayan ihtiyaçlardan kaynaklanan ruhsal sorunların kümülatif olarak artarak bir sonraki dönemlerde devam edeceğini belirtti.

Çocuk ne kadar küçük ise, ailenin ruhsallığına o kadar bağlıdır diyen Akkapulu, yaşanan bir sorunda aile işbirliğinin öneminden bahsedip, önemli ipuçlarını da paylaştı. Zihinsel kapasite kadar ruhsal kapasitenin de önemsenmesi gerektiğini belirtirken, kendimizi değiştirme ve olumsuza tahammül kapasitesinin geliştirilmesi için hem okulda hem de ev ortamında özen gösterilmesinin önemini vurguladı.

Akkapulu, “Çocukluk Dönemi İnatlaşmaları ile Baş Etme” konferansında 18-36 ayda bağımsızlaşma amaçlı, 4-6 yaş arasında da nesil farkının kavranması amaçlı iki inat dönemi yaşandığını vurgulayarak inadın, güvensizliğin bir belirtisi olduğunu ifade etti. Bağımsızlaşma amaçlı yaşanan inat sürecinde büyüdüğünü ispat etme isteği olduğunu dile getirdi. Nesil farkının kavranması sürecindeki inadın da anne babanın sınırları göstermek ve seni korumak için buradayım mesajlarının verilebilmesi için çok önemli dönemler olduğunu belirtti. “Çocukların hayatta her istediğinin olamayacağını görmeye ihtiyaçları vardır ve sabitliğe ihtiyaç duyarlar” diye belirten Akkapulu, net olmanın, kuralların gerekli ve çok önemli olduğunun altını çizdi. “Çatışma durumlarında, çözümlere ulaşmak için en iyi ve tek çözüm olmadığını bilmeli, her ailenin kendine göre bir çözümü olmalıdır” diye önerdi. Bulunan çözümlerin her iki taraf için de kabul edilebilir ve uygulanabilir olması kuralını hatırlattı. Tümgüçlülüğün kaybına toleransı olan, engellenme toleransı gelişmiş ve erteleyebilme becerisi gelişmiş, olumsuza toleransı olan, ötekinde ve kendisinde olan olumsuzlukları kabul edebilen, değiştirme kapasitesi olan bireylerin inatlaşmaya ihtiyaç duymayacaklarını ifade etti.

“Yeni nesil, yetişkinden daha zeki olabilir ancak yetişkinin hayat tecrübesi ile akıllıca davranması ve çerçeveyi oluşturma şansını iyi kullanması gereklidir” diyen Akkapulu, onun öfkesini sakinlik ile çözebileceğine dair yetişkinin kendine güvenli duruşunun önemi üzerinde durdu.

Ayrıca Akkapulu “Çocuğun inadı karşısında; ağlarken bağırırken seni anlayamıyorum diyerek, çocuk sakinleştikten sonra konuşmasını önerebilirsiniz. Bir şeyi neden yapamayacağını kısa cümlelerle açıklayıcı olarak anlatmalısınız. Tartışma sırasında onun duygularını tanımlayabilirsiniz. Ancak, dikkatini dağıtıp başka şeylere odaklanmasına çalışmayın, oyunlaştırıp dalga geçmeyin. Sevginizi, sağlığınızı silah gibi kullanmayın. Unutmayın; bütün sıkıntılarını sizinle yaşıyorsa siz de bunu taşıyabiliyorsanız, kendini çok güvende hisseder.” gibi daha pek çok açıklamasıyla anne baba ve eğitimcilere yaşamdan örnekleri ile katkıda bulundu.

Program; “Zor Velilerle Başa Çıkma Yolları”, “Çocuğun Gelişimini Destekleyen Anababa”, “Bilişsel İşlemlerden, Akademik Becerilere Yolculukta Eğitim Deneyimleri” ve “Düşünme Becerilerinden Akademik Becerilere Giderken Yaşam Deneyimleri” konulu konferanslarla devam edecek.

Ocak 2015