Öğrencimizin “Kelimelerle Teşekkür: Canım Öğretmenim” Yarışması Başarısı

64

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında düzenlenen “Geleceğin Yazarları” projesi temalı “Kelimelerle Teşekkür: Canım Öğretmenim” konulu anı yarışmasında, Levent Yerleşkesi öğrencimiz Dafne Güler (11 IBJ) Beşiktaş ilçe ikincisi oldu.

Öğrencimizin “Kelimelerin Işığında: Ayşe Öğretmenim” adlı anısının tam metni;

Kelimelerin Işığında: Ayşe Öğretmenim

Bazen bir insan, hayatına bir sabahın ilk ışığı gibi girer yavaşça, sessizce ama içini aydınlatarak.

Benim için o ışık, Ayşe öğretmenimdi.

Ortaokulun ilk yılı, içimde fırtınaların koptuğu bir zamandı. Ne kalemim ne kelimelerim bana ait gibiydi. Kimi zaman sessizliğime sığınıyor, kimi zaman gürültüye karışıp kayboluyordum. Sanki kalabalık bir odanın ortasında herkes konuşuyor, ben ise görünmez bir camın arkasından onları izliyordum. İşte o zaman, sınıfa Ayşe öğretmen girdi tıpkı karanlık bir odanın perdesini aralayan biri gibi.

Dersin başında tahtaya tek bir kelime yazdı: “Umut.”

Sonra dönüp “Bazen en sessiz kelimeler bile bir yüreği değiştirebilir.” dedi.

O gün ilk kez içimde bir ışık yandı. Henüz farkında değildim ama o ışık, beni yıllar sonra bile aydınlatacaktı.

Şimdi her yazıya başlarken önce o tahtadaki kelimeyi hatırlatıyorum kendime: Umut.

Ayşe öğretmen, sadece ders anlatmazdı aslında. O, kelimeleri kalbimize işlerdi. Her harfi bir merhem gibi sürer, her cümlesiyle yeni bir kapı aralardı.

Bir gün yazılıda kötü not almıştım. Defterimi uzatırken gözlerim doldu ama o sadece gülümsedi.

“Bir kâğıt üzerindeki sayılar, senin hikâyeni anlatamaz,” dedi. “Senin içinde yazılmamış çok güzel sayfalar var.”

Defterin kenarına küçük bir not yazmıştı: “Kelimelerinin sessizliğini duyabiliyorum.”

O cümle o gün bana kâğıttan değil, kalbimden okunmuş gibi gelmişti.

O an, başarısızlığın bir son değil, yeniden başlamanın bir şekli olduğunu öğrendim.

Her teneffüs, yanına gidip yazdıklarımı okurdum. Kimi zaman gülerdi, kimi zaman sessizce dinlerdi.

Ama her defasında aynı şeyi söylerdi:

“İnsan en çok kendini dinleyerek büyür.”

Belki de o yüzden, onunla geçen her ders benim için bir aynaydı; kelimelerimle değil, kalbimle konuşmayı öğrendiğimi gösteren bir ayna.

Yıllar geçti. Şimdi geriye baktığımda o günlerdeki ben ile bugünkü ben arasındaki köprü, onun bana kurduğu cümlelerden yapılı.

Ben, bir zamanlar kelimelerden korkarken şimdi onlarla nefes alıyorum.

Ayşe öğretmenim, siz benim içimdeki dağınık harfleri bir araya getirdiniz; o harflerden bir “ben” yazdınız.

Karanlığımın ortasına ışık oldunuz.

Bir mum gibi yanıp etrafınızı aydınlattınız ama eriyen sizdiniz, parlayan biz olduk.

Bugün ne zaman bir cümle kurarken kalbim ısınsa, bilirim ki o cümlede sizin sesiniz vardır.

Teşekkür ederim öğretmenim bana sadece yazmayı değil kendimi bulmayı öğrettiğiniz için.

Dafne Güler (11 IBJ)