Öğrencilerimiz İstanbul Arkeoloji Müzelerini Gezdi

1427

Her iki yerleşkemizden ortaokul 5. sınıf öğrencilerimiz, 6 – 8 Aralık tarihleri arasında Arkeoloji bilimini tanımak, müze gezme kültürü edinmek ve “Kültür ve Miras” ünitesi kazanımlarına paralel olarak geçmişten günümüze ulaşan kültürel varlıkların örneklerini incelemek amacıyla İstanbul Arkeoloji Müzelerini gezdi.

Müze bahçesinde müzenin alanının tanıtımı ve tarihçesinin paylaşımı ile başlayan gezimiz Arkeoloji Müzesi kurucusu Osman Hamdi Bey’in biyografisi ve yaptığı çalışmaların kısaca paylaşımıyla devam etti. Ardından, öğrencilerimiz kitapçıklarında da yer alan tur programına uygun olarak önceden belirlenmiş iki farklı rotayla Arkeoloji Müzesinin sergi salonlarını ve Çinili Köşk Müzesini sosyal bilgiler öğretmenlerinin rehberliğinde gezdiler.

Öğrencilerimiz gezi grupları ile sırasıyla Arkeoloji Müzesinin Sidon Kral Nekropolü Lahitler, Arkaik Dönemden Roma Dönemine Antik Çağ Heykelleri ve Hazine Bölümü sergi salonlarını büyük bir merak ve ilgi ile keşfettiler.

Sidon Kral Nekropolü bölümünde Osmanlı Devleti dönemindeki ilk arkeolojik kazıların nasıl başladığını, lahitlerin sanatsal yönünü, hikayelerini öğrenerek, İskender Lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti ve Sidamara Lahti gibi önemli eserleri yakından inceleme şansını yakaladılar.

Roma Dönemine Antik Çağ Heykelleri bölümü ise mitolojiye ilgi duyan öğrencilerimiz için oldukça etkileyiciydi. İlk Çağ’ın mitolojik tanrı ve tanrıçalarının heykellerini, dönemin özelliklerini ve sanatını yansıtan eserleri gözlemlediler.

Çağlar Boyu Anadolu ve Truva sergi salonunda öğrencilerimiz arkeolojik kazıların nasıl yapıldığını, kaçak kazıların yol açtığı zararları ve arkeoloji biliminin temel özelliklerini öğrendiler. Yine bu bölümde yer alan Truva Antik Kenti ile ilgili görselleri inceleyerek; küçük taş eserler, çanak çömlekler, pişmiş toprak heykelcikleri görerek, Hazine bölümünde yer alan sikke, mühür, nişan ve madalyaları incelediler.

Öğrencilerimiz gezi rotaları doğrultusunda bir yandan müzedeki tarihi eserler hakkında bilgi edinirken, bir yandan da rotalarına paralel hazırlanan kitapçıklarında yer alan “Hazine avı” etkinliğindeki eserleri gezi boyunca birlikte arayıp buldular ve yorumladılar. Böylece hem eğlenmenin hem de öğrenmenin keyfini yaşadılar.

Öğrencilerimizin estetik ve kültürel mirasa duyarlılık, zaman ve kronolojiyi algılama becerilerini geliştiren gezimiz Selçuklu ve Osmanlı dönemi çini ve seramiklerin sergilendiği Çinili Köşk Müzesinin görülmesi ve eserlerin incelenmesiyle tamamlandı.

Gezi sonrası yapılan değerlendirmede öğrencilerimiz deneyimlerini şöyle ifade ettiler:

“Arkeoloji Müzeleri gezisi çok keyifliydi. Lahitlerin, heykellerin nasıl yapıldığını düşünmek, farklı dönemlerden farklı eserleri bir arada görmek beni çok etkiledi. Umarım benzer gezilere katılma şansımız olur ve daha çok şey öğreniriz.” Pelin Sandıkçıoğlu  (Levent 5A)

“İstanbul Arkeoloji Müzesi benim için çok güzeldi. Gezide heykeller, lahitler, takılar ve mozaikler görme şansımız oldu. Bu gezi ile genel kültürümüzün arttığını düşünüyorum. İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni gezmenizi tavsiye ediyorum.” Dağhan Tahtacı (Levent 5A)

“Arkeoloji Müzesini heyecanla gezdim. En çok dikkatimi çeken hazine bölümünde yer alan altın taçtı. Müzeyi yeniden gezmeyi çok isterim.” Andya Alihasseini   (Levent 5B)

“İstanbul Arkeoloji Müzesi tarihi ve kültürel açıdan çok zengin bir ortamdı. Lahitler ve altın takılar, paralar çok ilgimi çekti ve keyifle gezdim. Hem çok eğlenceli, hem çok etkileyici ve öğretici bir geziydi. Müzeyi ziyaret etmenizi öneririm.” Selen Çınar Cebeci (Levent 5D)

“Arkeoloji Müzesindeki eserler çok ilgi çekici ve ilginç bir deneyimdi. Hazine avı ile farklı tanrı ve tanrıçaları bulmaya çalışmak ve tanımak çok eğlenceliydi. Böyle gezilerin artık daha fazla olmasını isterim.” Neris İnci Yalçınkaya (Tepeören 5C)

“Arkeoloji Müzesini gezerken çok eğlendim. Lahitler ve tanrı heykelleri gördüm. Hepsi çok hassas ve kırılgandı. Hepsi çok tarihi bilgiler içeriyordu. Hazine avı oynadık ve bu dünyaya eğlence ile daldık.” Lara Aybar (Tepeören 5A)

“Arkeoloji Müzesi sayesinde kültürümüzün ne kadar zengin olduğunu, ne kadar az şey bildiğimi anladım. Geçmiş zamanda ne kadar güzel eserler yapıldığını oyun oynayarak öğrenmek çok eğlenceliydi. İnsanların tanrılarını bu kadar güzel heykellere dönüştürmesi beni çok etkiledi.” Bilge Kılınç (Tepeören 5A)